İzmir’in Urla ilçesinde yer alan Karantina Adası, Osmanlı döneminde bulaşıcı hastalıklarla mücadele amacıyla 1865 yılında bir sağlık merkezi olarak inşa edilmiştir. Fransız mimarlar tarafından tasarlanan bu yapı, veba ve kolera gibi salgın hastalıkları kontrol altına almak için dönemin en modern yöntemleriyle donatılmıştır. Adada dezenfeksiyon odaları, hasta gözlem alanları ve sağlık çalışanlarına yönelik konaklama birimleri bulunmaktaydı. Ada zaman içinde sağlık alanında değişen ihtiyaçlara bağlı olarak farklı işlevler üstlenmiştir. Ayrıca bir dönem Kemik ve İlik Hastanesi olarak kullanılmıştır. Urla Karantina Adası yenilendi ve bugün hem tarihî mirasıyla hem de sağlık eğitimine katkılarıyla yeniden dikkat çekmektedir. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından kapsamlı bir restorasyon sürecine girdi ve yepyeni bir kimliğe kavuştu.

Osmanlı’dan Günümüze Uzanan Tarihî Bir Sağlık Merkezi Karantina Adası:

Urla karantina adası nasıl yenilendi? 80 Milyon TL’lik Restorasyon Çalışması

Urla karantina adası nasıl yenilenmiştir? 2020 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları, yaklaşık 3 yıl sürdü. Çalışmalar toplamda 80 milyon TL maliyetle tamamlandı. Bu süreçte tarihi dokuya zarar vermemek adına modern beton gibi malzemeler kullanılmadı ve orijinal mimariye sadık kalınmıştır.

Özellikle Tahaffuzhane (karantina merkezi) binası, dezenfeksiyon odaları ve eski sağlık tesisleri özenle restore edilmiştir. Ada böylece geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir açık hava müzesine dönüştürülmüştür.

karantina adası

Günümüzde Karantina Adası Nasıl Kullanılıyor?

Restorasyonun ardından Karantina Adası, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir eğitim merkezi olarak hizmet vermeye başladı. 112 Acil ve Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) personeline yönelik eğitimler burada gerçekleştiriliyor. Ada Türkiye’nin afet ve acil durum yönetimi alanındaki en önemli eğitim merkezlerinden biridir. Bu durum sağlık çalışanlarının mesleki gelişimine katkı sunmaktadır.

Bunun yanı sıra, ada bireysel ziyaretçilere henüz açık olmasa da grup rezervasyonlarıyla gezilebiliyor. Bu sayede sağlık tarihi ve Osmanlı’nın halk sağlığına yönelik yaklaşımları yakından incelenebiliyor.

Urla Karantina Adası ve İçin Gelecek Planları

Karantina Adası’nın kültürel miras niteliği de göz önüne alınmaktadır. Böylece yakın gelecekte bir Karantina Anı Yeri ve Müzesi olarak ziyarete açılması planlanıyor. Sağlık tarihine ışık tutan özel sergilerin düzenlenmesi ve akademik araştırmaların desteklenmesi için çalışmalar sürüyor.

Buna ek olarak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Bölümü öğrencileri, Karantina Adası’nın tarihi yapısını koruyarak turizme nasıl kazandırılabileceğine dair çeşitli projeler geliştirdi. Bu projelerin hayata geçirilmesiyle ada, eğitim ve sağlık alanlarının yanı sıra kültürel bir turizm destinasyonu olarak da ön plana çıkacaktır.

Tarihî Miras Yeni Kimliğiyle Ziyarete Açılıyor Karantina Adası’nın Ziyaretçilere Açılması Bekleniyor

Karantina Adası, restorasyon sonrası ziyaretçilerin ilgisini çeken bir merkez haline gelmiştir. Doğa harikası bu ada, tarihi atmosferi ve eşsiz mimarisiyle büyük ilgi görmektedir. Şimdilik bireysel ziyaretçi kabul edilmese de ilerleyen dönemde halka açık etkinlikler ve turların düzenlenecek.

Osmanlı’dan günümüze sağlık tarihinin izlerini taşıyan bu ada, yalnızca bir eğitim merkezi değildir. Ada aynı zamanda Türkiye’nin sağlık mirasını koruyan önemli bir kültürel varlık olarak dikkat çekmektedir. Ada müze ve anı yeri ile birlikte hem akademik araştırmalara hem de turistik gezilere ev sahipliği yapacak. Karantina Adası, tarih ve sağlık meraklıları için kaçırılmayacak bir destinasyon olmaya hazırlanıyor.