Birçok meslek zordur. En basit olan meslekler bile o işin içine girince aslında öyle olmadığı gözükmekte. Kurye olmak de bunlardan biridir. Aslında her mesleğin kendince inceliği, zorluğu yanında getirdiği yıpranmalar oluyor. Kurumsal firmalarda çalıştım, o zamanlardan tecrübelerimden kaynaklı olarak diyebilirim ki her çalışan bir departmanda en fazla 3 yıl çalışmalıdır. Daha sonra başka departmana geçmelidir. Çünkü her gün aynı işi yapmaktan bir süre sonra iş körlüğü dediğimiz olay gerçekleşmeye başlıyor. Ve insan kendini geliştiremiyor. Sürekli aynı işi yapmaktan hem çalıştığı firmaya hem de kendine bir şey katamaz hale gelebiliyor. Bu şirketler içinde geçerli, büyük firmalar sistemin çarklarının çalışmasına odaklanmaktadır. Tabi zamanla şirket körlüğü başlıyor. O yüzden danışman firmalar var bu körlüğü giderici, gözünüzün önünde olanı görmenizi sağlıyor.

İşte burada bazı mesleklerin diğer yüzünden bahsetmek isterim. Mesela kuryelik, telefonu elimize alıp uygulamaya girip evimize ya da iş yerimize siparişi girer bekleriz. Az ya da çok zaman belki ama bir süre sonra gelir, 30 saniye bile görmediğimiz çalışanı değerlendirmemiz istenmektedir. Bazen modumuz olmaz, sipariş biraz geç gelmiştir ya da mutluyuzdur, muhteşem günümüzdeyizdir. Belki kendi modumuza göre puan veririz. İnanın bir çok insan puan kırarken çok düşünmüyor. Fakat hava şartı, yol şartı, o günkü hayatında ne olursa olsun en hızlı şekilde siparişi yetiştirmeye çalışırlar. Oysa müşteri keyfi olarak az puan verildiğinde kazancının düştüğünü kimse bilemez.

Kurye Olmak ve Sosyal Statü

Sadece gençlerin değil, atanamayan öğretmenlerin, emekli olup artık işini yapamayanların, hak etmedikleri düşük ücrete karşı çıkan çok yetenekli insanları dahi karşınızda görebilirsiniz. Fakat bizler bunun farkında bile olamayacak kadar iletişimde bulunmayız. Çünkü her siparişin de zamanlaması vardır. Eğer zamanında teslim etmezlerse o bile gelirlerine engel olmaktadır. Halbuki sosyal medyada ne kadar çok kazandıklarından bahsedilir kesintilerinden, saatlerce çalışmalarından ve masraflarından bahsedilmez.

Birde sosyal statü durumu mevcuttur. Ne kadar kazanırsa kazansın. Para kazanmak için bazen günde 10 –12 saat çalışmalıdırlar. Üstüne bir de araçları ile oradan oraya trafikte boğuşmaları gerekiyor. Bizler 15 dakika trafikte bir yere giderken bile sinirleniriz. Kuryeler ise zamanında yetişir ve bunu günde en 12 saat yaparlar. Emekleriyle kazançlarını sağlarken genç çocuklar sevdiği kızları isterken kızın babası ne iş yapıyor dediği zaman kurye cevabını alınca olumsuz bakışlarla karşı karşıya kalır. Hatta sosyal çevrelerinde kuryelik mesleğini yaptığı öğrenildiğinde düşüncelerin değişmesi gibi durumlarla karşılanırlar. Halbuki kaç tane üniversİte mezunu, okumaya fırsatı olmasa bile o kadar düzgün bilinçli çocuklar var aralarında ve sayıları hiçte az değil.

İnsanlar olarak mesleklere anlam yüklemeyi severiz. Bence doktorluktan garsonluğa kadar bütün meslek ve ünvanlara anlam yüklemeyi bırakmalıyız. İnsanların özüne bakmamızın vakti çoktan geldi de geçmekte bence.

Sartlar ne olursa olsun aile gibi birbirine kenetlenmiş kurye arkadaşlara buradan selam olsun