
Roma İmparatorluğu‘nun ihtişamlı dönemlerinden birinde tahta çıkan İmparator Hadrianus, yalnızca askeri ya da siyasi gücüyle değil, stratejik düşünce tarzı ve gerçekleştirdiği uzun gezilerle de dikkat çeken bir lider oldu. Onun döneminde Roma artık sınırlarını genişletmek yerine korumaya odaklandı. Hadrianus’un gerçekleştirdiği bu politika değişikliği ve imparatorluk topraklarında düzenlediği iki büyük gezi, Roma’nın ilerleyen yüzyıllarda karşılaşacağı zorlukları önceden öngörmüş olduğunun kanıtıdır.
Roma’nın önceki imparatorları fetih ve genişleme politikaları izlerken Hadrianus, sınırların artık yönetilemeyecek kadar büyüdüğünü öngörmüştür. Bu nedenle savunmayı önceleyen bir strateji benimsemiştir. Bu yeni strateji sayesinde yeni toprak kazanımı yerine mevcut toprakların korunması için girişimler yapılmıştır. Ayrıca sınırların tahkim edilmesi ve yerel idarelerin güçlendirilmesi onun öncelikli hedefleriydi.
Hadrianus, uygulamak istediği politikaları yerinde görmek ve yönetimi yakından denetlemek amacıyla 121 yılında ilk büyük gezisine çıktı. Gallia’dan başlayan bu yolculuk Germania, Raetia, Noricum, Hollanda ve Britannia üzerinden devam etti. Britannia’da inşa ettirdiği ünlü Hadrianus Duvarı, bu politikanın sembolü haline geldi. İspanya, Afrika kıyıları, Anadolu’nun güneyinden Karadeniz’e uzanan bu gezi, 125 sonbaharında sona erdi.
İmparator Hadrianus: İkinci Büyük Gezi (128–133) Yunanistan’dan Kudüs’e
128 yılında başlayan ikinci gezisinde Hadrianus, Atina’dan başlayarak Ephesus, Kilikya, Antakya ve Kapadokya’ya geçti. 130 yılında Kudüs’e ulaştı. Kudüs’ten Karadeniz’e ilerleyerek Samsun ve Amasya gibi şehirleri ziyaret etti. Bu gezi sırasında hem yerel halkla temas kurdu hem de idari yapının işleyişini gözlemledi.
132 yılında Yahudiler Hadrianus’un Kudüs’ten ayrılmasının ardından isyan başlattı. İsyan, Hadrianus’un Antiocheia’dan yönettiği bir harekâtla bastırıldı. Bu olay, Hadrianus’un ikinci gezisinin sona ermesine neden oldu. 134 yılında Roma’ya dönen Hadrianus, 136 yılında hastalandı ve 138 yılında hayatını kaybetti.
Hadrianus’un Sınırları Güçlendirme Politikası
Hadrianus’un sınırları güçlendirme politikası, kısa vadede imparatorluğun istikrarını sağlasa da uzun vadede Roma’nın çöküşünü engelleyemedi. 2. yüzyılın ortalarından itibaren başlayan iç karışıklıklar, 3. yüzyıldaki ekonomik buhran ve isyanlar. Bütün bunlar Roma’nın gücünü aşan bir döneme işaret etti. Hadrianus’un yerinde tespiti, imparatorluğun ilerleyen dönemlerde neden ayakta kalmakta zorlandığını anlamak açısından tarihçilere önemli ipuçları sunmaktadır.
136 yılında hastalanan Hadrianus 10 Temmuz 138 tarihinde öldü. İmparatorluğu zamanında iki kez gezi düzenleyen, topraklarındaki isyanları bastıran, sınır tahkimatlarını güçlendiren Hadrianus’un politikası gelecek dönemde etkisini göstermiştir. Roma İmparatorluğu 2. yüzyılın ortalarından itibaren iç karışıklıklara sürüklenmiştir. 3. yüzyılda büyük bir ekonomik buhran yaşadı. Daha fazla toprak ele geçirilirse Roma’nın gücünün bunları idare etmeye yetmeyeceğini düşünmüştür. Böylece mevcut toprakların korunması ve sınır tahkimatlarının güçlendirilmesi politikasını takip eden Hadrianus’un bu düşüncesi belirttiğim etkenler dolayısıyla önem taşıdı. İlerleyen zamanlarda Roma’nın gücü, eldeki toprakları korumak şöyle dursun ekonomik krizi engellemeye dahi yetmedi. Roma İmparatorluğu 3. yüzyıldan itibaren yaşadığı iç karışıklıklar, ekonomik buhranlar, istilalar, isyanlar ve bunlar gibi pek çok sebeplerden ötürü o parlak dönemini geride bırakarak çöküş sürecine girdi.
Hadrianus, savaş meydanlarından çok sınır hatlarında iz bırakan bir imparator olarak tarihe geçti. Onun savunmaya dayalı yönetim anlayışı, Roma İmparatorluğu’nun gücünü koruma çabasının erken bir ifadesiydi. Her ne kadar bu politika imparatorluğun çöküşünü durdurmaya yetmemiştir. Hadrianus’un vizyonu ve ileri görüşlülüğü, onu Roma tarihinin en dikkat çekici hükümdarlarından biri yapmıştır.