Dünya, ısı dengesini kaybetmeye devam ediyor. İklim krizinin etkileri her geçen ay daha da belirginleşirken, El Nino yine kapıya dayandı. Gezegen yanıyor, çünkü 2023 yılının Mart ayı, kayıtlara geçen en sıcak ikinci Mart ayıydı. En çarpıcı veriler Avrupa Birliği’ne bağlı Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından açıklanmıştı. Geçen ayın ortalama sıcaklığı, 1991-2020 yılları arasındaki normallerin 0,92 Fahrenheit (yaklaşık 0,5°C) üzerine çıktığı belirtildi.

Bunun sadece sıradan bir artış olmadığı da belirtilmiştir. Dünyanın üst üste 529 aydır, yani 44 yıldan uzun süredir ortalamanın üzerinde sıcaklık yaşadığı anlamına gelmektedir. Üstelik şimdi bir de El Niño etkisinin kapıda olması, yeni sıcaklık rekorlarının habercisi olacaktır.

Gezegen Yanıyor: İklim Krizine Bağlı Sıcaklık Artışı Artık Bir Norm Haline Geldi

İklim değişikliği artık istisnai bir durum değil. Dünya Meteoroloji Örgütü’ne göre, son sekiz yıl, insanlık tarihinin en sıcak yılları olarak kayda geçti. Bu dönemlerin yalnızca üçünde El Nino etkisi gözlenmişken, geri kalan yıllarda da sıcaklıkların rekor kırması, küresel ısınmanın asıl kaynağının fosil yakıt kullanımı ve insan etkili sera gazı salımı olduğunu açıkça göstermektedir.

Atmosfer bilimci Katharine Hayhoe’nun da belirttiği gibi: “El Niño genellikle sıcaklıkları biraz artırır. Ama El Niño olmadan da rekor kırılıyorsa, ortada büyük bir sorun var demektir. Bu, küresel ısınmadır.”

El Niño Yaklaşıyor: Sıcaklıklar Daha da Artacaktır

Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA), geçtiğimiz hafta bir El Niño İzleme Uyarısı yayınladı. Bu, önümüzdeki aylarda Pasifik Okyanusu’nda El Niño’nun gelişme ihtimalinin arttığını göstermektedir.

El Niño oluştuğunda, ticaret rüzgarları zayıflar ve okyanus yüzeyindeki sıcaklıklar yükselir. Bu da;

  • Kuzey Amerika’nın bazı bölgelerinde kuraklık,
  • Güneydoğu ve Meksika Körfezi’nde ise aşırı yağış
    gibi iklim dengesizliklerine yol açar. Aynı zamanda küresel hava sıcaklıklarını da artırır.

Kutuplarda Alarm: Buzullar Geri Çekiliyor, Isınan Dünya, Yeni Krizlerin Eşiğinde

NOAA’nın raporuna göre, 2023 Mart ayı aynı zamanda kutup bölgelerinde tarihteki en düşük ikinci deniz buzu seviyesinin ölçüldüğü ay oldu. Bu durum, okyanus seviyelerinde yükselmelere ve kıyı bölgelerde daha sık sel baskınlarına neden olabilen kritik bir gelişmedir.

İklim uzmanları, art arda gelen sıcaklık rekorlarının ve El Niño gibi doğa olaylarının birleşiminin, yalnızca meteorolojik bir durum olmadığını, gıda güvenliğinden, halk sağlığına kadar geniş bir tehdit ağı oluşturduğunu belirtiyor.

Özellikle gelişmekte olan ülkeler bu değişimlere karşı daha savunmasız durumda. Kuraklık, su sıkıntısı, tarımsal verim kaybı ve kitlesel göçler gibi zincirleme etkiler, önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanabilecektir.

Dünya’nın Ateşi Yükseliyor ve Düşmeye Niyeti Yok

Tüm göstergeler, gezegenin ateşinin kolay kolay düşmeyeceğini ortaya koyuyor. El Niño’nun 2023 yazından itibaren aktif hale gelmesi, ısınan gezegenin yeni rekorlara koşmasına neden olacaktır. Ancak mesele yalnızca rekorlar değil; mesele, bu ısının insanlık, doğa ve yaşam üzerindeki etkileridir.