
Günümüzde çocukların dijital cihazlarla olan ilişkisi giderek artıyor. Çocuklar ve telefon kullanımı konusu, modern ebeveynlerin en çok dikkat ettiği alanlardan biri haline geldi. Türkiye İstatistik Kurumu‘nun (TÜİK) 2024 yılı verilerine göre, 6-15 yaş grubundaki çocukların %91,3’ü internet kullanıcısı. Bu çocukların %76,1’i ise cep telefonu ya da akıllı cihaz sahibi. Özellikle YouTube, %96,3 ile çocuklar arasında en çok tercih edilen platform olarak öne çıkıyor. Ancak bu yoğun kullanımın çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği uzmanlar tarafından sıkça dile getiriliyor.
Çocuklarda Telefon Kullanımının Etkileri
Akıllı cihazların aşırı kullanımı, çocukların sağlığını ve sosyal gelişimlerini tehdit edebiliyor. Uzmanlar, özellikle küçük yaşlarda telefon ve tablet gibi ekranlı cihazlara maruz kalmanın çeşitli olumsuz sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Bu olumsuzluklar arasında duruş bozuklukları, kamburluk, göz yorgunluğu ve uyku problemleri yer alıyor. Ayrıca, dijital dünyaya fazla dalan çocuklarda sosyal becerilerinde gerileme görülmektedir. Bu durum çocuğun arkadaş ilişkilerinde zayıflama ve asosyalleşme gibi sorunlar yaşamasına neden olur.
Amerikan Pediatri Akademisi‘ne göre, 2 yaş altındaki çocukların ekran kullanımından tamamen kaçınılması gerekiyor. 32. aya kadar çocukların dijital cihazlarla vakit geçirmesi, zihinsel ve duygusal gelişim üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Ayrıca, ekran süresinin kontrolsüz şekilde artması, çocukların akademik başarılarında düşüşe ve dikkat dağınıklığına yol açabiliyor.
Artan Dijital Tehditlere Karşı Önlemler: Çocukların ve Telefon Kullanımına Karşı Dijital Kimlik Uygulamasının Çocuklar İçin Önemi
Yetkililer artan dijital tehditlere karşı, çocukların sosyal medyada korunması için ‘Dijital Kimlik‘ uygulamasını hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu sistemle platformların, kullanıcıların yaşını doğrulamaları zorunlu hale gelecek. Böylece 16 yaş altındaki çocukların riskli içeriklere erişiminin önlenmesi hedefleniyor. Dijital Kimlik uygulaması, çocukların mahremiyetini koruyarak internet ortamında daha güvenli bir deneyim yaşamalarını amaçlıyor.
Avrupa ülkelerinde de benzer yaş doğrulama sistemleri uygulanmakta. Türkiye‘de yürürlüğe girecek bu uygulamanın, çocukların çevrimiçi ortamda daha güvende olmasını sağlaması öngörülmektedir. Ebeveynlerin de çocukların dijital alışkanlıklarını düzenlemek ve denetlemek konusunda bilinçlenmesi gerekiyor.
Çocuklar ve Telefon Kullanımı: Dijital Dünyanın Riskleri
Ebeveynler ve Eğitimciler Ne Yapmalı?
Uzmanlar, ebeveynlere çocukların dijital cihazlarla geçirdiği süreyi sınırlamayı ve içerik denetimi yapmayı öneriyor. Ebeveyn kontrol uygulamaları ve güvenli internet ayarları bu süreçte büyük bir yardımcı olacaktır. Ayrıca çocuklarla açık iletişim kurarak, dijital dünyadaki riskler hakkında bilgi vermek önemli.
Eğitimciler ise sınıf içi teknoloji kullanımını bilinçli şekilde yönetmeli ve öğrencilere dijital okuryazarlık becerileri kazandırmalı. Böylece çocuklar, dijital araçları güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanmayı öğrenebilir.
Sonuç olarak, çocukların dijital dünyayla ilişkilerini sağlıklı bir şekilde yönetmek hem ailelerin hem de toplumun ortak sorumluluğudur. Bilinçli kullanım ve koruyucu politikalarla, çocukların teknolojiyi faydalı bir araç olarak kullanmaları sağlanabilir.