Bir çok yerde söyleriz; “amatör ruh ile profesyonel iş yapacağız” diye. Ya da bir sanat dalında amatör olarak profesyonel gibi sergi, oyun çıkarttınız diye çok duyuyoruz. Takıldığım konulardan biridir aslında, profesyonel ile amatör nasıl ayrılmakta? Burada açıklamak isterim ki, niyetim asla bu daha iyi bu daha kötü demek değil. Karşılaştırmanın amacı her ikisini de kendi gözümden anlatabilmek.

Sanatsal açıdan ele aldığımızda hayatını sadece o sanat için ayırmış, eğitimlerini almış kişiler okullu ya da profesyonel olarak anılmakta. O içindeki ateşi taşımasına rağmen başka işlerde çalışmak zorunda. Birçok şeyden ödün vererek o sanat üstüne çalışmalar yapmak mı amatör sayılmakta. Bir kısım görüşe göre amatör diye bir şey yok. Aslında okullu ve kursiyer diye adlandırılmakta ama yaygın kullanım profesyonel ve amatör olsa da isimlendirmenin hiç önemi yok bence. Emek verilen üstüne çalışılan ve aşk ile yapılan her şey çok değerli.

Amatör Ruh ile Başlayan Dostluklar

Beraber dans tiyatrosuna başladığım arkadaşım, o zamanlar özel sektörde çalışıyordu. Bende okuyordum, içimizde sanatın, tiyatronun aşkı, dans tiyatrosuydu. Eğitimlerimiz o kadar yoğun ve çoktu ki bir avuç genç çalışmalarımızı aksatmadan yapıyorduk. Tiyatroyu bilmiyorum ama dansa hiç yeteneğim yoktu. Bir yıllık çalışmalar sonrası okulumun da yoğun ders temposu ile bırakmak zorunda kaldım. O arkadaşım daha aşk ile sanatını öğreniyor, engel tanımıyordu. İşini bıraktı, zor zamanlar yaşadı ama sanat aşkı ile çalışmalarını arttırdı. Yıllar sonra sınavlara girdi kazandı o yaşına rağmen ve başarı ile bitirdi. Çok güzel işlere imza attı. İlk başladığı gibi atölye açtı, gençlere öncü oldu, kendi sanatına yeni soluklar getirdi. Daha önce komple bir yazıyı ayırdığım İstopilya ile Türkiye’de bir ilke imza atmak üzere. Gençlerin eğitini sağlarken sanata yeni isimler kazandırırken Sunart ile hem tiyatro oyunu yazarak ve müzikaller ile yeni soluk getirmekte.

Şimdi bir atölyede başlayan yolculuğumuzda kararlarımıza göre yol alsakta ben yeteneğime göre bir sanatta ilerlerken o da kendi yeteneğine göre yol aldı. İş yaşamlarımız farklı olsa da asla sanattan kopmadık. İster genç ister yaş almış olsun, içinde sanat ateşi taşıyan herkese hitap eden, hobi olmaktan çıkartan atölyeler, sadece tiyatro için değil, müzik, seramik, resim, heykel, okuma, yazı ve daha nice eğitimler sayesinde yeteneğini keşfeden bu ateşin ışığında aşkla ilerleyen her insana büyük saygı duymaktayım. Şartlar farklı olsa da o amatör aşk ile yanan ışık hiç sönmesin.