
Bugünkü yazımızda yenilgi ve yıkıntılarla sarsılmayan Kogurya Krallığından bahsedeceğiz. Kore yarımadasının MÖ. 4. yüzyılına Kogurya Krallığı damgasını vurmuştur. Yarımadanın krallıkları birkaç kez yıkılıp ağır yenilgiler almasına rağmen güç dengelerini değiştiren bu krallıktan ve yaptıklarından daha önce pek bahsedilmemiştir.
Efsanelere göre Kore yarımadasındaki ilk krallık en eski Çin krallıkları zamanında, MÖ. 2333 yılında Tanrı Tan’gun tarafından kurulan Çosan Krallığı’ydı. Çin’de hüküm süren Han hanedanı zamanında ise yarımadanın kuzeyi ele geçirilmiştir. Fakat Kogurya Krallığı, Han İmparatorluğu’nun burada rahat bir şekilde hüküm sürmesine izin vermedi ve onları buradan sürdü. Üç Krallığın Hikâyesi “Mizaç olarak Kogurya halkı şiddete eğilimlidir ve eşkıyalıktan zevk alır.” diyordu. Böylelikle Kore yarımadasındaki Çin hakimiyeti ve kültürü erkenden yarımadadan ayrıldı. Artık yarımadaya Silla, Kogurya ve Pekçe Krallıkları ile yarımadanın en güneyinde bulunan bir kabileler topluluğu olan Gaya Konfederasyonu hâkimdi.
Gaya Konfederasyonu, kabileler topluluğu olduğundan bir krallık olmaktan uzaktı. Büyük etkileri de yoktu. Bu yüzden diğer üç krallık tarafından monarşilerine dahil edilmeye çalışılmaktaydı. Kogurya Krallığı, yarımadanın en güçlü ve en saldırgan krallığı olarak bu işte büyük rol oynadı. 313 yılında Kogurya tahtına çıkan Kral Micheon zamanında krallığın toprakları diğer krallıklarınkinden üç kat daha fazlaydı. Bu dönemde Kogurya hâkimiyetini daha da genişleterek diğer krallıklara baskı uygulamaya başladı. Kore’nin en güçlü krallığı gücünü daha da arttırmıştı. Fakat bu çok sürmedi. 331 yılında Micheon öldü ve yerine oğlu Gogugwon geçti. Kral Gogugwon döneminde Kogurya gücünü yitirmeye başladı. 30 yıl tahtta kalan kral, eylemsizlik politikası yürüterek krallığın zayıflamasına neden oldu. Öyle ki bu dönemde Kogurya Krallığı iki kez yıkılıp yeniden kurulmuştur.
Yenilgi ve Yıkıntılarla Sarsılmayan Kogurya Krallığı ve Savaşları
342 yılında, Çin’in kuzeyindeki On Altı Krallık’tan gelen ordular Kogurya Krallığı’na saldırdı ve binlerce esir aldı. Bu On Altı Krallık vaktiyle Jin İmparatorluğu’nun başına dert olmuştu. Şimdi ise sıra Kore’deki Kogurya’daydı. Her ne kadar ismi On Altı Krallık olsa da ki bu isim Çinliler tarafından onlara verilmişti, sayıları değişkendi. 342 yılında saldıran On Altı Krallık orduları sadece esir almakla yetinmeyip Kogurya’nın başkenti Guknaesong’un duvarlarını yıkarak başkenti savunmasız bıraktılar. Bunu fırsat bilen, Kore yarımadasındaki bir başka krallık olan Pekçe Krallığı da 371 yılında bir istila ordusu gönderdi ve başına da veliaht prens geçti. Ordu Wanggomsong’a kadar ilerlemeyi başardı. Bu, Kogurya için büyük bir tehlikeydi. Zamanında Kore’nin en güçlü ve en geniş topraklara sahip olan Kogurya artık zayıflamış, Çin taraflarından gelen düzensiz orduları bile yenemez hâle gelmişti.
Kogurya Kralı Gogugwon, eylemsizlik politikasını bir kenara bırakıp savaşmaya karar verdi. Ancak Wanggomsong Kalesi’ni savunurken öldü. Pekçe, krallığın büyük bir bölümünü ele geçirdi. 371’de kralın ölmesiyle yerine oğlu Sosurim geçti. Fakat Kral Sosurim’in elinde küçülmüş bir Kogurya vardı, yıkıntılarla dolu bir Kogurya. Kore’nin en güçlü krallığının yerini ise Pekçe Krallığı aldı.
Sosurim tahta çıktıktan sonra bir Budist keşiş Sun-do kralı ziyaret etti. Keşiş, Budizm’in benimsenmesiyle Kogurya’nın eski günlerine kavuşacağını, düşmanlarından kaçmak yerine onlarla savaşabileceğini söyledi. Kral Sosurim de keşişin dediklerini dikkate aldı ve 372’de Budizm’i benimsedi. 373’te de T’aehak’ı yani Ulusal Konfüçyüs Akademisi’ni kurdu. Keşiş bunun yanı sıra mutsuzluğun, korkunun ve hırsın samskrita yani var olmayan ruh hâlleri olduğunu söyledi. Sosurim bunu da göz ardı etmedi. Artık Kogurya Krallığı savaş dönemini kapatıp var olmayan bir düşüncenin peşinde koşmaya başladı. Böylece dünyevi işlerden uzaklaşmaya başladı ve bu da zaten güçsüz olan Kogurya’nın daha da zayıflamasına neden oldu. Susan Wise Bauer’in dediği gibi “Bizzat Kogurya Krallığı da samskritaydı, nihai gerçekliği olmayan bir düşünce.”
Kogurya Kralı Guanggaeto ve Fetihleri
391 yılında Kogurya tahtına Sosurim’in yeğeni Guanggaeto geçti. Bu dönemde Kogurya yeni fetihler için hazır hâle gelmişti. Kogurya her ne kadar zayıflamış ve 391 yılına kadar fetihlere kalkışmamış olsa da gücünü yeniden kazanmak için hazırlıklar yapmaya başlamıştı. Kral Guanggaeto zamanında da bu hazırlıklar tamamlanmıştı. O da vakit kaybetmeden Pekçe Krallığı’na savaş açtı. Fakat bu savaşı tek başına yürütmedi, yanına yarımadanın diğer krallığı olan Silla Krallığı’nı müttefik aldı. İki ordu Pekçe’yi yenilgiye uğrattı. 391 yılında Pekçe Kralı Chimnyu, Kogurya Kralı Guanggaeto’ya haraç ödemeyi kabul etti.
Kogurya Kralı Guanggaeto’nun hükümdarlığı fetihlerle geçti. Bu yüzden ona “Büyük Yayılmacı” ünvanı verildi. 391 ile 412 yılları arasındaki fetihlerle krallığını genişletti ve yeniden güçlü hâle getirdi. Bir zamanlar Pekçe’nin elinden aldığı toprakları geri aldı. Pekçe güneye çekilmek zorunda kaldı. Böylelikle yarımadadaki güç dengesi yeniden değişti.