
Aşktır o! Bugün sizlere aşkın tanımını yapacağım. Aşk bir tür delilik hali midir, yoksa kendini bilmenin tek kelimelik adı mıdır? Sahi nedir aşk ve nerede ve ne zaman denk geliriz biz ona? Sorular, sorular sorular…
Yükümüz ağırdır bizim,
Nefsimiz sağırdır bizim,
Aşktan yana dert çekerse
Derdimiz uğurdur bizim!
Aşktır o!
Aslında kalbimizi nihai ateş ve kederle doldurur aşk. Yine de en karanlık gecelerin zifiri yerinde bile ışık olur, umutların peşine düşürür.
Oysa en çetin yollarda bir başına yürürken, tüm engebeler bir bir önüne serilse ve bir bacağın topal olsa da… “Hayy” deyip tüm engelleri aşmanı sağlayan da yine odur!
Özellikle o en soğuk gecelerde, en kimsesiz sabahlarda dahi, ayaza inat yırtık bir elbiseyle sokakta kalsa da… Aslında sefalete tebessüm ettirende yine odur!
Aslında harbin en orta yerinde düşmana kılıç sallarken, üzerine atılan oklara aldırmaksızın, kenarda kalmış bir çocuğa yardım elini uzattıran o dur!
Yükümüz yamandır bizim,
Gücümüz imandır bizim
Aşktan gelen baş üstüne
Yârimiz zamandır bizim!
Aşktır o!
Ruhumuzda acılar yaygara koparırken, her bir acıya sabırla göğüs gerdiren, dahası tüm acılara kucak açmayı bile sevdirebilen yine aşktır o!
Bir cami avlusunda ya da bir yetimhane bahçesinde, yani hayat her nerede başlarsa başlasın… Doğuran gitmiş, doyuran unutmuş ne fark eder! Oysa dönüp yüzüne bakamasın o, yüzüne bakmaya doyamadığın… Can bildiklerin, yalnız sarıldıkların bile sarsın seni yokluğun ve yalnızlığın kederine. İşte tam da bunların hepsi için, “aman canı acımasın” dedirten, yine de içini titreten, adı aşktır o!
İstila edilirken, kalbine duvar diye ördüğün bütün inandıkların bir bir yıkılırken… Yine de, tam da o inançlar uğruna insanı durmaksızın savaştıran, işte o aşktır! Dahası, elinde avucunda zerre kadar dünyalık kalmasa bile, buna rağmen seni dünyadan usandırıp yalnızca bir selamın peşinde dillere düşüren, evet, adı yine aşktır o!
Ey Sen!
Bilesin ki,
Mecnun olup Leyla diye koşmak,
Leyla olup Mecnun diye coşmak değildir aşk!
Kerem olup Aslı’ya yanmak,
Aslı gibi herkesi Kerem sanmak değildir aşk.
Aşk bir ağaçtır bazen, üzerinde kuşların yuva yapıp altında karıncaların ekmek aradığı.
Bir topraktır bazen aşk, üstünde nefes almayı beklerken, altında dua gelmesini beklediğin.
Aşk bir kalemdir, gözlerin ve kalbin nice gözyaşı dökse de hala umutlu satırlar yazdıran.
İşte o sebep deriz ki şükür ile;
Yükümüz ağırdır bizim,
Nefsimiz sağırdır bizim,
Aşktan yana dert çekersek
Derdimiz uğurdur bizim!