Son dönemde duygularını bir insana değil, telefondaki bir sohbet robotuna anlatan insanların sayısı artıyor. Nörobilimciler, bu deneyim “gerçek bir iyileşme mi, yoksa yalnızca algoritmanın yönlendirmesi mi?” sorusunun cevaplarını arıyolar. Wysa, Woebot gibi yapay zekâ destekli terapi robotları; kaygı, stres ve hatta depresyonla başa çıkmak isteyenler için yeni bir alternatif sunuyor. Ancak bu dijital dostlukların ne kadar güvenilir olduğu hâlâ tartışma konusu.

Yapay Zekâ Destekli Terapi: Sessiz Bir Devrim mi, Tehlikeli Bir Tuzak mı?

Günümüzde Headspace, Calm, BetterHelp gibi uygulamalar meditasyon ve lisanslı terapi hizmetleri de sunmaktadır. Ancak Wysa ve Woebot gibi sohbet botları ise bilişsel davranışçı terapi tabanlı müdahalelerle destek olmaktadırlar. Özellikle hafif ve orta şiddette depresyon ya da kaygı yaşayan bireylerde kısa vadeli iyileşmelerin gözlenmektektedir. Hatta Woebot, iki haftalık kullanım sonunda depresif semptomların azaldığını gösteren hakemli araştırmalar yayınladı.

Dijital destek sistemleri, yalnızlık çağının bir ürünü olarak hızla yaygınlaşıyor. Özellikle Modern Yalnızlık Sendromu çağımızın görünmeyen salgınına dönüşmüşken, sohbet botları ve uygulamalar insanların bağ kurma ihtiyacına teknolojik bir yanıt sunmkatadır.

Beyin Bu Desteği Gerçek Sanıyor mu?

Yapay Zekâ Destekli Terapi Umut Verici Ama Sınırlı

Bilişsel davranışçı terapinin temelinde, otomatik düşünce kalıplarının sorgulanması ve dönüştürülmesi yer alıyor. Araştırmalar, bu terapötik tekniklerin beynin yürütücü işlev merkezlerini aktive ettiğine dikkat çekiyor. Özellikle dikkati yeniden odaklamaya ve duyguları düzenlemeye yardımcı olduğunu gösteriyor. Ancak yapay zekâ ile sürdürülen bu etkileşimlerin beyinde tam olarak neyi tetiklediği henüz net değil.

Yapılan bazı klinik deneyler, “Therabot” gibi chatbot’ların depresyon ve anksiyetede %50’ye yakın iyileşme sağladığını göstermektedir. Hatta bir çalışmada bir sohbet botunun, klasik bir öz yardım kitabından daha etkili olduğu açıklandı. Bununla birlikte uzmanlar, bu araçların özellikle kriz durumlarında yetersiz kaldığını ve insan empatisinin yerini alamadığını vurguluyor.

Karanlık Yüz: Veriler, Etik ve Güvenlik

Wysa gibi bazı uygulamalar ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından “çığır açıcı cihaz” statüsüne layık görülse de, piyasadaki birçok uygulama bilimsel kanıtlardan yoksun. Dahası, bu botlar kullanıcıların duygu durumu, tetikleyiciler ve kişisel deneyimlerine dair verileri topluyor. 2023 yılında yaşanan bir veri ihlali sonucunda, 23andMe adlı DNA şirketine ait yaklaşık 7 milyon kullanıcının verileri sızdırılmıştır. Benzer bir güvenlik açığının mental sağlık verilerinde yaşanması, ciddi sonuçlara da yol açabilecektir.

İnsan Dokunuşunun Yerini Alabilir mi? Akıllı Yardımcı mı, Sahte Terapi mi?

Yapay zekâlar, “nefes almayı dene” diyebilirler, ancak “gerçekten duyuyorum seni” diyemezler. Travmalar, karmaşık duygular ve insan ilişkilerinin nüansları hâlâ yapay zekânın erişemeyeceği bir alanda duruyor. Nörobilim, insan temasının sosyal beyin ağlarını aktive ettiğini ve iyileşmenin en güçlü tetikleyicilerinden biri olduğunu söylüyor.

Hafif depresyon ya da kaygı durumlarında sohbet botları kısa süreli rahatlama sağlayabilirler. Ancak insan psikolojisinin derinliği düşünüldüğünde, bu araçların yardımcı olabileceği ama yerine geçemeyeceği unutulmamalı. Uzmanlar, en güvenli yaklaşımın yapay zekâ destekli terapileri, profesyonel psikolojik destekle birlikte kullanmak olduğunu belirtiyor.