
Tarih bazen yalnızca kralların değil, doğanın da yazgısıyla şekillenir. Vikinglerin ortaya çıkışı da işte tam olarak böyle bir doğa olayının, insanlık tarihine yön verdiği anlardan birine dayanır. Yüzyıllar boyunca İskandinavya’nın donmuş kıyılarında sessizce bekleyen bu denizci halk, Orta Çağ’da yaşanan ani bir iklim değişikliğiyle birlikte ufukta belirdi. Kuzey denizlerini kilitleyen buzlar çözülünce, Vikingler yelken açarak bir özgürlüğe kavuştu ve bu özgürlük Britanya topraklarına kadar uzanan bir efsaneye dönüştü.
Vikingler İskandinavya topraklarında yüzyıllardır denizlere açılıyorlardı. Onlar, bu soğuk ülkelerde yelken açan maceraperestlerdi. 800 dolaylarında yaşanan ve tarihçilerin Orta Çağ İklim Anormalliği veya Orta Çağ Ilık Dönemi olarak adlandırdıkları iklim değişikliğinde hava sıcaklıkları arttı. Hava sıcaklığının artmasıyla kuzey denizi güzergâhındaki buzlar eridi. Böylece Vikingler ortaya çıkabildi. Daha önce bu deniz geçilemiyor ve Vikingler sadece kendi toprakları çevresinde dolanabiliyorlardı.
Yaşanan iklim değişikliği sebebiyle Vikingler artık 9. yüzyılın ortalarından itibaren uzak ülkelere yelken açmaya başladılar. İlk istilalarından biri Frank topraklarına yaptıkları akınlar oldu. Ancak 9. yüzyılın başlarında yaşanan ve 843’te imzalanan Verdun Antlaşması’na kadar süren iç savaş Frankları yıpratmıştı. Bu savaşlar Frank ülkesini kalıcı olarak bölmüştü. Bu iç savaş yıllarında Vikingler de Rouen kentini yakmış ve Sen boyunca kentleri yıkmışlardı. 844’te istila alanlarını Endülüs Emevilerine kadar genişlettiler. 845 yılında da Topraksız Karl yönetimindeki Batı Francia yani Batı Frank topraklarına bir dizi istila düzenlediler. Öyle ki Viking gemileri Paris’e kadar indi. 858 ile 860 yılları arasında da İtalya kıyılarına kadar akınlarını genişlettiler.
Vikinglerin Ortaya Çıkışı: Viking Krallığının Kuruluşu
860’ta Frank topraklarındaki ilerlemeleri yavaşladı. Rus Birincil Vakayinamesi, 862 yılında Viking savaşçı Rurik’in Avrupa’ya yerleştiğini ve burada başkenti Novgorod olan bir Viking Krallığı kurduğunu yazmaktadır. Susan Wise Bauer, Rurik’in yüksek olasılıkla bir efsane olduğunu yazar.
Vikingler sadece Frank topraklarını, Hispania’yı ve İtalya’yı taciz etmekle kalmadılar. Gözlerini 865’te Britanya adasına çevirdiler. Ancak Britanya o zamanlar Galler, Mercia, Scoti, Wessex gibi krallıklara ev sahipliği yapmaktaydı. Scoti Krallığı Dal Raita hükümdarı Cinaed mac Ailpin, İrlanda’dan gelip kuzeye yerleşmeye çalışan Piktleri durdurmuş ve kuzeyi kapsayan bir krallık kurmuştu. Kendisi daha sonra ilk İskoç kralı I. Kenneth olarak tanındı. Mercia Krallığı 860’ta düşüşe geçmiş Wessex Krallığı yükselişe geçmişti.
865’te Vikingler büyük bir ordu topladı ve Wessex’te karaya çıktı. Ordu, Viking korsanı Ragnar Lodbrok’un oğulları Halfdan, Kemiksiz Ivar ve Ubbe komutasındaydı. En yaşlıları Kemiksiz Ivar’dı. Askerleri Tanrı Odin’in simgesi olan Kuzgun Flama’yı taşıyordu. Viking ordusu önce Doğu Anglia’ya çıktı. Kralı anlaşmaya zorladı. Kral onlara kalacak yer sağladı. Vikingler buradan Northumbria’ya doğru hareket etti. 867 sonunda burayı geçip York’u ele geçirdiler. Daha sonra Mercia’ya girdiler. Mercia kralı, Wessex kralı Ethelred’den yardım istedi. Ethelred geçici bir barış sağlamakta başarılı oldu.
Vikingler York’a çekildiler. Bir yıl burada kaldıktan sonra Doğu Anglia’ya yeniden geçtiler ve kralı öldürüp topraklarını ele geçirdiler. Ocak 871’de Wessex’e yürüdüler. Ancak Ethelred büyük zorluklarla onları püskürtmeyi başardı. Fakat Vikingler Basing kentindeki savaşta büyük bir zafer kazandılar. Kardeşlerden Halfdan Londra’nın yönetimini ele geçirdi.
Viking Saldırıları ve Britanya İşgali
874’te Vikingler Mercia Krallığı’na son verdiler. Kemiksiz Ivar öldü ve yerine kardeşi Ubbe geçti. Fakat o da 878’de yapılan Cynuit Savaşı’nda ölünce ordunun başına yardımcısı Guthrum geçti. Halfdan ordu tarafından pek sevilmiyordu. 878 ilkbaharında yapılan Edington Savaşı’nda Vikingler, Ethelred’in ardılı Alfred’e yenildiler. Viking şefi Guthrum ile Wedmore Antlaşması imzalandı. Guthrum Hristiyan olurken antlaşmayla İngiltere kalıcı olarak ikiye bölündü. Alfred güneyi alırken Guthrum kalan bölgeyi aldı. Artık İngiltere, Anglosakson ve Danelaw Krallığı olarak ikiye bölünmüştü.
Viking saldırıları tıpkı Frank topraklarındaki kadar güçlü ve etkili oldu. İstila sonrasında Britanya adasına yerleşmeyi başardılar. Bir sürü Anglosakson yerlilerini yerlerinden ettiler. Fakat onlar yerleşmeye başladıktan sonra yerliler gibi davranmaya başladılar ve korsanlık günlerini geride bıraktılar. Ordunun bir kısmı bu yerleşmeyi kabul etmeyerek anavatanlarına döndü. Bu grup 885’te yeniden Frank topraklarında göründü. Ama artık ilk hâllerinden farklıydılar. Başlarda gemilerle savaşan ve korsanlığa düşkün olan Vikingler denizciliğin yanı sıra artık bir kara ordusu hâline de gelmişlerdi. Hatta 885 yılında 700 parça gemiden oluşan donanma ve kara ordusuyla Paris’i kuşattılar.