Sosyal medya dostlukları. Bir arkadaşım ile yazılarım üzerine sohbet ediyorduk. Arkadaşımın kullanıcı adı “Aşk ve Rakı”. Adından da tahmin edileceği gibi sosyal medyada tanıştık, sohbet ettik, zamanla samimi bir dostluk kurduk. Bu vesileyle dönüp kendi kuşağıma baktım, meğer bizler ne kadar ilginç bir dönemin çocuklarıymışız.

Bizim jenerasyonumuz önce siyah beyaz televizyonlarla tanıştı. Ardından, tek kanallı günlerden iki kanallı geçtik. Bu yeni sisteme nasıl şaşırdığımız dün gibi aklımdadır. Kablolu telefonlarla haberleştiğimiz, internetsiz zamanlarda birbirimizi bulmak için sokak sokak aradığımız günleri yaşadık. Sonra bir anda cep telefonlarıyla dünyaya açıldık.

Bizler, hem teknolojisiz zamanların tadını bilen hem de dijital çağın içinde kaybolmadan ayakta durmayı başaran bir nesiliz. İki dünya arasında köprü olduk. Belki de bu yüzden, sosyal medya bizim için sadece bir ekran değil; bağ kurduğumuz, gerçek ilişkiler geliştirdiğimiz bir mecra haline geldi.

Dijital Dostlukların Samimi Hikâyesi Geçmişin Samimiyeti, Bugünün Ekranlarında

Eskiden arkadaşlık kurmak için okul, kurs, mahalle ya da sokaktan geçen bir yabancıyla başlanan cesurca bir sohbet yeterliydi. Yüz yüze, göz göze, zamanla pekişen dostluklardı bunlar. Sosyal medya ise artık bu dostlukların yeni sahnesi oldu.

Pandemiyle birlikte fiziksel mesafeler artsa da, özellikle bizim kuşak için sosyallik bitmedi. Aksine, ekranlar üzerinden başlayan dostluklar zamanla yıllara dayanan bir sıcaklığa dönüştü. Elbette fiziksel buluşmalar gibi olmasa da, kafa dengi insanlarla kilometrelerce uzakta bile olsak kalpten bir bağ kurmayı başardık. Hatta bazen, bir arkadaşımızla aynı şehre düştüğümüzde, ne olursa olsun o buluşmayı gerçekleştirmeden dönmedik.

Sosyal Medya Dostluklarından Gerçek Dostluklara

Zaman zaman bu dijital yakınlığı yadırgasak da, sosyal medya bana çok güzel insanlar kazandırdı. Mesela şu an bu satırları okuyorsanız, belki siz de onlardan birisiniz. Sosyal medyada tanıştığım, yıllardır bağımızın güçlendiği kadim dostum Mia gibi. Mia’dan her hasat sonrası doğal zeytinyağlarını gönül rahatlığıyla ondan alıyorum. Bu bir alışveriş gibi görünse de aslında güvenin ve dostluğun bir yansımasıdır.

Evet, biz alışık olmadığımız bir çağda büyüdük. Ama bu yeni döneme kendi değerlerimizle, kendi öğretilerimizle ayak uydurmayı başardık. Değişim her zaman kolay değildir. Fakat bizim kuşak bu uyumu en sade ve en samimi haliyle gerçekleştirdi diye düşünüyorum.

Sosyal Medya Dostlukları: Dijital Dünyada Gerçek Bağlar Kurmak Mümkün mü?

Benim düşünceme göre, sosyal medya dostlukları bazen yüz yüze kurulanlardan bile daha sağlam olabiliyor. Çünkü insanlar dijital mecralarda çoğu zaman kendi benliklerini daha açık şekilde yansıtıyor. Hayatın içinde yüzünde maske taşıyanlar, sosyal medyada bu maskeleri bir kenara bırakabiliyor. Ortak zevklere sahip, öğrenmeye açık insanlar; kendi gibi düşünenlerle bir araya geliyor, sohbet ediyor, dostluklar kuruyor.

Elbette sosyal medyanın da riskleri var. Ama zamanla gelişen ve içtenlikle kurulan bağlar daha kalıcı hale geliyor. Aynı pencereden hayata bakan insanlar, ihtiyaç duyduklarında birbirine destek oluyor. Bu da dijital bağları gerçek ve değerli kılıyor.

Sonsuz Teşekkürler

Sosyal medyada tanıştığım dostlarımla paylaştığım ortamlar, çoğu zaman hayatımın en unutulmaz anlarını oluşturdu. Bir kahve eşliğinde yapılan bir video sohbet, hiç beklemediğim bir anda gelen bir mesaj, bazen bir yazıya yazılan birkaç içten kelime. Hepiniz iyi ki varsınız.

Hayatıma kattığınız anlam, güzellik ve samimiyet için yürekten teşekkür ederim. Evet, bu çağın çocukları değiliz belki ama bu çağın içindeyiz ve burayı da sevgiyle, samimiyetle güzelleştiriyoruz.