
Sanata ve sanatçıya her zaman büyük bir ilgim olmuştur. Farklı bir meslek grubunda olsam da içimdeki sanat ateşi hiçbir zaman sönmedi. Bunun en önemli nedenlerinden biri de çevremde sanatçı dostlarımın olmasıdır. Sanatçı dostum Rahmi GEDİK’in seramik sergisi olacağını duyduğumda oldukça heyecanlandım. Rahmi GEDİK, beni sergisine davet etme nezaketini gösterdi. Ayrıca bu sergide öğrencilerinin de eserleri sergileneceğini söyleyince merakım bir o kadar daha arttı.
Rahmi Gedik’le Nasıl Tanıştım?
Yıllar önce çalıştığım iş yeri, bir sanat sergisi düzenleme kararı almıştı. Sergi hazırlıkları sırasında, uzun yıllar sürecek bir dostluk kuracağım kişiyle tanıştım. İşte seramik sanatçısı Rahmi Gedik ile sanat koordinatörü olarak görev yaptığı sırada yollarımız kesişti. O günden sonra da iletişimimiz hiç kesilmedi.
Seramiğin, özellikle çocuklar için hem fiziksel hem de ruhsal gelişimde ne kadar önemli olduğunu kendisinden öğrendim. Bu nedenle, çocuklarım henüz on yaşına gelmeden onları seramik eğitimi almaları için yönlendirdim. Eğitim sonrasında yaptığımız sohbetlerin de kültürel anlamda büyük katkılar sağladığına inanıyorum. Bugün çocuklarımın gelişmiş resim yeteneklerini ve güçlü hayal dünyasını, büyük ölçüde bu eğitime borçlu olduklarını düşünüyorum.
Zaman içinde Rahmi Gedik, evime oldukça yakın bir konumda kendi atölyesini açtı. Böylece hem kısa yürüyüşlerimiz hem de keyifli sohbetlerimiz sayesinde daha sık bir araya gelmeye başladık. Atölyesinde öğrencilerine seramik eğitimi vermeye devam ederken, aynı zamanda kendi sanat çalışmalarını da büyük bir özenle sürdürüyordu. Geçtiğimiz günlerde, uzun süredir hazırlıklarını yaptığı “öğrenci sergisi” için bir davetiye gönderdi. Yeni atölyesinde, yeni öğrencileriyle birlikte ilk kez böyle bir sergi düzenleyeceğini duyurmuştu.
İlklerin daima bir zorluğu ve kendine özgü bir güzelliği vardır. Bu yüzden, hem atölyenin hem de öğrencilerin ilk sergisinin açılışına katılmamak olmazdı. Serginin ilk gününe yetişebilmek için büyük bir heyecanla yola çıktım. Atölyenin dışından bile hissedilen o atmosfer beni hemen içine çekti. Öğrencilerin, eserlerini gelen konuklara coşkuyla anlatmaları ve atölyenin bir sanat galerisine dönüşmüş olması beni fazlasıyla etkiledi. Sanatın yalnızca duvarları değil, sokağı bile aydınlattığına şahit olmak tarifsiz bir mutluluktu.
Seramik Sergisi: Sanatın Heyecanı ve İlhamı
İçeri adım attığımda o coşkuyu ve mutluluğu derinlemesine hissettim. Eserleri tek tek incelerken özellikle imzalarına dikkat ettim. Her biri birer ikişer eserle katılmıştı. Yaş farkı gözetmeksizin, çocukların, gençlerin ve yaş almış bireylerin ellerinden çıkmış bu eserler sanki usta bir sanatçının elinden çıkmışçasına kusursuz görünüyordu. Her birinin hikâyesini dinlemek çok anlamlıydı. O an zaman dursun, o anlar içimde yer etsin istedim. Genç sanatçı adaylarının gözlerindeki parıltıyı izlemek, Rahmi hocanın duyduğu gurura ve heyecana tanıklık etmek, anlatılması güç ama yaşanması çok kıymetli bir deneyimdi.
Gecenin sonuna geldiğimizde konuklar teşekkür ederek mutlulukla oradan ayrıldım. Eserleri ile gurur duyan öğrenciler ve öğrencileri ile gurur duyan bir ustanın “ilk deneyimi” ve hepsi için daha nice güzel sergilerin ilki olsun ve derler ya “nasıl başlarsa öyle devam eder.”
Yolları açık ilhamları bol olsun.