
Gökbilimciler, evrenin derinliklerinde daha önce yalnızca teorilerde var olduğu düşünülen sıra dışı bir yapıya ulaşmış olabilirler. İkili yıldız sistemi keşfi, PSR J1928+1815 adlı bir pulsar ve helyum yıldızı eşlikçisini konu alıyor. Bu gökcisimleri, sadece birbirine yakın olmalarıyla ünlü değiller. Aynı zamanda evrimsel geçmişleriyle de benzersiz bir kozmik senaryoyu temsil ediyorlar.
Bu sistem FAST teleskobu ile yapılan gözlemler sonucunda keşfedildi. Bir pulsarın bir zamanlar eşlikçisinin dış katmanlarının içinde dönmüş olabileceğini ortaya koymaktadır. Uzayda nadir rastlanan bu tür sistemler, gökcisimlerinin yaşam döngüsüne dair bilgimizi kökten değiştirme potansiyeline sahip. Üstelik bu keşif, yalnızca teorik bir evre olan ortak zarf fazının gözlemlenebilir örneklerinden biri olabilir.
Bu ikili sistem yaklaşık 455 ışık yılı uzaklıkta yer almaktadır. Kozmik ölçekte neredeyse iç içe geçmiş iki yıldızdan oluşmaktadır. Bu da teleskoplarımızın yalnızca ışıltılı yıldızları değil, yıldızların iç içe geçmiş tarihlerini de ortaya çıkarabilmektedir.
İkili Yıldız Sistemi Keşfi Nedir?
İkili yıldız sistemi, birbirlerinin yerçekimi etkisi altında ortak bir kütle merkezi etrafında döndüğü astronomik yapılara verilen isimdir. Bu sistemlerde yıldızlar birbirlerine çeşitli uzaklıklarda bulunabilirler. Bazıları birbirine son derece yakınken bazıları oldukça uzak olabilirler. Yakın çiftlerde yıldızlar birbirinden madde çeker ya da enerji alışverişi yapar. Bu da onların evrim süreçlerini derinden etkiler.
PSR J1928+1815 ve helyum yıldızı eşlikçisi de bu tür bir sistemin parçasıdır. Üstelik bu ikili, evrimlerinin belirli bir aşamasında ortak zarf evresine girmiş olabilirler. Böylece birinin adeta diğerinin içine girdiği nadir bir süreci yaşamış olabilirler. Bu yönüyle bu keşif, klasik ikili sistem tanımının ötesinde, yıldız evriminde bir noktaya işaret etmektedir.
PSR J1928+1815 ve Helyum Yıldızı Eşlikçisi
Araştırmacılar, PSR J1928+1815 adlı pulsarın aslında bir milisaniye pulsarı olduğunu ortaya çıkardı. Bu tür pulsarlar, saniyede yüzlerce kez dönebilen, olağanüstü hızlı dönen nötron yıldızlarıdır. PSR J1928+1815, yaklaşık saniyede 100 kez dönerek oldukça yüksek bir hızda salınım yapıyor.
Bu hız, geçmişte yaşanan bir “kütle aktarımı” süreciyle açıklanmaktadır. Pulsar, bir dönem eşlikçisinden madde çekerken aynı zamanda dönme hızını da artırmış olabilirler. Hatta bu süreçte, pulsarın bir zamanlar eşlikçisinin dış katmanlarının içinde dönmesine neden olmuş olabilirler. Bu durum gökbilimde “ortak zarf fazı” olarak bilinmektedir.
Yıldızlar şu anda yalnızca 1.12 milyon kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Bu, Merkür ile Güneş arasındaki mesafenin 1/50’si kadardır. Böylesine yakın sistemler, yörüngesel enerjilerini kaybederek zamanla birleşme veya nötron yıldızı çarpışmalarına da yol açabilmektedir.
Ortak Zarf Evresi Nedir?
Ortak zarf evresi, bir ikili yıldız sisteminde biri diğerinden kütle çekmeye başladığında yaşanan dramatik bir evrimsel aşamadır. Yıldızlardan biri (genellikle bir pulsar veya beyaz cüce) diğerinin dış katmanlarını içine alarak ikili bir sistem içinde ortak bir zarf (gaz örtüsü) oluşturur. Bu zarfın içinde dönmeye başlayan yıldızlar, yoğun sürtünme nedeniyle hızla birbirine yaklaşır. Zamanla bu zarf dağıtılır ve geriye son derece yakın, sıkı bağlı bir yıldız çifti kalır.
Bilim insanları, PSR J1928+1815 ve eşlikçisinin geçmişte tam da böyle bir süreçten geçmiş olabileceğini düşünüyorlar. Bu tür bir geçmiş, ikili sistemin neden bu kadar kompakt ve enerji dolu olduğunu açıklıyor.
Keşfin Önemi ve Nadirliği
Araştırmalar, Samanyolu’nda bu türden yalnızca 16 ila 84 adet sistem bulunabileceğini öne sürüyor. Gökadada yüz milyarlarca yıldız olduğunu düşündüğümüzde, bu sistemlerin ne kadar nadir olduğu açıkça görülmektedir. PSR J1928+1815’in eşlikçisiyle oluşturduğu yapı, bu nedenle hem teorik hem de gözlemsel açıdan büyük önem taşıyor.
Bu sistemler, yalnızca yıldız evrimini değil; aynı zamanda süpernova sonrası oluşan yapıları, nötron yıldızı dinamiklerini ve hatta kütleçekimsel dalga kaynaklarını anlama çabamıza da katkı sağlıyor.
Evrenin Derinliklerinde Gizli Hikâyeler
PSR J1928+1815 ve eşlikçisinin oluşturduğu bu ikili yıldız sistemi, evrenin geçmişine dair saklı kalmış bir anlatıyı gün yüzüne çıkarıyor. Ortak zarf evresi gibi karmaşık süreçlerin sadece kuramsal birer senaryo olmadığını, gözlemlenebilen gerçeklikler hâline geldiğini kanıtlıyor. Bu tür keşifler, evrenin nasıl çalıştığını anlamaya bir adım daha yaklaştığımızı gösteriyor.
İkili yıldızların evrim sürecinde izledikleri yolların, sadece bilim insanları için değil, aynı zamanda astrofizik meraklıları için de etkileyici birer hikâyeye dönüştüğünü unutmamak gerek.