
Bu hafta sizlere duruşunu, tavrını, cesaretini taktir ettiğim birinden bahsedeceğim. Evet dik bir adam Murat Soner başlığıyla köşe yazımız başlasın. Şimdiden keyifli okumalar.. Tek kanallı TRT döneminden nerelere geldik. Resmi kurum mantığıyla sabah belli saatte açılıp belli saatte kapanan televizyon hayatına alışık insanlardık. Daha sonra özel kanallar ortaya çıktı. Teknolojinin gelişimi ile birlikte adını bile duymadığımız nice dijital kanal ve radyo var. Eskiden oturup ailecek izleyebileceğimiz programlar vardı. Şimdi en mahrem anların modernlik diye gösterildiği bir döneme geçtik. Mahrem duygu ve anların ekranlara düşmesi bir yana. Bir taraftan da kötülüğün, düşmanlıkların, kavgaların, adam öldürmelerin, ihanet ve aldatmaların normalleştiği bir sürece girdik. Yüzlerce dizi var ekranlarda. Peki kaç tanesi izlenebilir dizi sizce? Kaç tanesinde insanlık, aşk, dostluk öneriyor?
Sarmaşık gibi hayatlarımıza müdahale eden onca dizi onca yapım karşısında neler yapılmalı? Bu soruya cevap arayan, üşenmeden, yorulmadan, azimle, inatla bu dizilerin içeriği hakkında bizi uyaran. Ve bu dizilerin gereksizliği hakkında, bu dizilerin hayatlarımızı nasıl olumsuz etkilediği hakkında videolar düzenleyen birisinden bahsetmek istiyorum size. Geçmişi radyo programcılığına dayanan, medyada güçlü ve başarılı bir karakterden. Neredeyse bütün dizileri üşenmeden izleyip, tek tek not alıp, o dizilerde ki mantıksal hataları gözler önüne seren, bunları da insanlarla paylaşan ve mutlaka izlenmesi, tanınması gereken Murat Soner’i önereceğim sizlere.
Dizi Dünyasının Korkulu Rüyası Murat Soner Dik Bir Adam
Dizilerin teknik ve mantıksal hatalarından ziyade; kültürümüze örfümüze, inançlarımıza ve aile bağlarımıza nasıl zarar verdiğini üşenmeden, yorulmadan anlatan bir Youtube içerik üreticisi kendisi. Bugüne kadar hiçbir yorumunu yanlış veya hatalı bulmadım. Aksine her sözünün altına imzamı atacağım azimli bir adam o! Diziler hakkında içerik üretirken hem konunun ciddiyetini ve önemini anlatan. Hem de bunu yerine göre mimikleri ile ya da mizahi söylemleriyle de güçlendiren iyi bir “sanatçı” o! Sanatçı diyorum çünkü hem o videoları üretmek hem o videolarda ki metinleri yazmak da başlı başına kalem ile özdeş bir durum. Murat Soner bizlere dizileri; içeriğini, eksikliklerini, hayatımıza katabileceği zararları aktarıyor. Bunun yanı sıra gençlere yapılan yanlış yönlendirmelere dikkat çekiyor. Ayrıca bu tarz dizilerin çoğalmasının nahoş neticesine de dikkat çekiyor. Özellikle kadına saygı konusunda ki net tavrını ayakta alkışlıyorum. Kadın ve çocuklara saygıya ihlalin yapıldığı yerlerde duruşu ile inandıkları yolunda dik bir adam o!
Töre, Cinayet, Kan Davası, Aldatma, İhanet
Töre, cinayet, kan davası, aldatma, ihanet, ensest ilişkiler, silahlanma gibi meselelerin karşısında duran. Ayrıca bunların yayınlanmasına ve teşvik edilir gibi ekranlara gelmesine itiraz eden. Bu itirazını gerek videolarıyla gerek o videolarda ki söylemleri ile dile getirmekten asla pes etmeyen mücadeleci bir adam. Sözünü asla esirgememesi, mesajını net ve açık söylemesi, hiç kimseden çekinmeden, kırılır incinir diye düşünmeden gerçeği konuşması dürüstçe yorumlaması da onun toplum bilincinin, aile bilincinin ne kadar güçlü olduğunun nişanesi bu. Aslında Murat Soner’i takip eden iyi bir kitle var. Youtube da en güçlü içerik üreticilerinden biri ve hazırladığı videolar da ilgiyle merakla epey izlenmekte. Onu izleyip, ona hak verenler olarak bahsi geçen dizilere karşı tavır alsak epey bir şeyler değişir sanırım. Bir yandan Murat Soner’i alkışlayıp bir yandan da onun izlemeyin dediği dizileri de izlemeye devam eden kör bir kitleyiz.
Ekranlara yansıyan, dijital kanallarda yayınlanan onca dizi, onlarca yapım var. Diziler hakkında esaslı yorum istiyorsanız Murat Soner’e kulak verin derim. Ama bir kulağınızdan girip diğerinden çıkıyorsa da onca emeğe yazık oluyor.
Senaristler, yönetmenler, yapımcılar ve oyunculara karşı Dik Bir Adam! Murat Soner
Senaristler, yönetmenler, yapımcılar ve oyuncular da keşke bu meseleleri biraz daha ciddiye alsalar. Bizler de yüzlerine tükürmek durumunda kalmasak. Gerçi sadece onların değil, o saçma sapan yapımları merakla izleyen, ekranların başından kalkmadan merakla izleyen ve alkış tutanların da yüzüne tükürmek lazım. Bu boş güruh, mafya dizilerinden silahlanmayı ve öldürmeyi öğreniyor. Aşkın aldatmak gibi gösterildiği dizilerden ahlaksızlığı öğreniyor. En kötüsü de töre cinayet dizilerinden düşmanlığı öğreniyor. Tüm bunları normalleştiren kim varsa yüzüne tükürmek lazım. Çünkü Murat Soner’i tek başına da bırakmamak lazım.
Sizlere kesinlikle Murat Soner’i öneriyorum. Ama onu doğru anlayıp, söylediklerinize de kulak asmanızı, ciddiye almanızı ve o saçma sapan yapımlardan uzak durmanızı da öneriyorum. Yazımızın sonunda da bunca emek ve mücadele gösteren Murat Soner’e çok çok teşekkür ediyorum. Ve tebrik etmek istiyorum. Kaç kişiyiz bilmiyorum ama aynı pencereden bakıyor, aynı görüyoruz usta! İyi ki varsın!