
Bugün sizlere Amiral Dionysius hikayesinden bahsedeceğim. Tarih her zaman beni cezbetmiştir. İlginç şekilde okuldan mezun olduktan sonra tarihe ilgin artış ve daha çok okumaya başladım. Tarih ile ilgili duyduğum çok güzel bir söz var, “tarihi her zaman kazananlar yazar,” tabi bu tek yanlı bir bilgidir. Her zaman yanlıştır bence. O yüzden belli bir dönem ile ilgili merak ediyorsam farklı kaynaklardan okurum. Böylece gerçeğe en azından biraz daha yaklaşabileyim. Tarihin en güzel yanı yaşanan her şey gerçek ve sıra dışıdır. Ve olan her şey günümüze kadar gelmiştir. Kahramanlar, düşünceler, stratejiler ve en önemlisi insan faktörü olduğundan her zaman şaşırtmıştır.
Antik Yunan tarihi çok ilgimi çekmiştir benim için, tabi bu topraklarda yaşamanın getirdiği avantajlar diyebiliriz. Mitolojisi, kültür ve tarihi ile iç içe olmanın getirdikleri belki de. Bazen o kahramanların yerine kendimizi koyarız, bazen debu topraklardan günümüze ulaşan filozofların sözlerini dile getiririz. Tabi çok ünlü olanlardan daha çok farklı karakterde farklı hikayeleri olan insanlar da yaşadı bu sırlar dolu topraklarda.
Benim ilgimi çeken becerikli, gözü kara ve strateji dehası, ilkeli, asla geri adım atmayan Amiral Foça’lı Dionisius’dur. Dionisius, tacizlerinden bıkmış olan Anadolu ve Yunan şehir devletleri İyon devleti’nin Pers’lere isyanı altında birleşerek o döneme göre muazzam bir donanma kurmuştur. Ve Lade yani günümüz Gökova adası tarafında karşı karşıya gelmişlerdir.
Amiral Dionysius ve Tarihteki Yeri
Tarihte bu denli büyüklükte ve çok kanlı geçen deniz savaşı çok nadirdir. Savaşa katılım dağılımı: Sakız Adası, 100 Milet (Didim), 80Midilli: 70Sisam, 60 Teos (Seferihisar), 17Priene (Söke), 12Erythrae (Çeşme), 8 Myus (Bafa Gölü Civarı), 3 ve Phokaia (Foça), 3 Trireme ile toplam 353 iken Persler 600 üstü Trireme ile karşı karşıya gelmiştir. Amiral Dionysius sayılarının az olmasına ve ordunun dağınık olmasına rağmen yüksek savaş eğimi vermeye devam ediyordu. Savaş öncesi Persler dağınık donanmayı iyice zayıflatmak için çok görüşmeler yapmıştır.
Bu görüşmeler de az sayıda oldukları ve sonuçların çok ağır olacağı ile ilgiliydi. Ayrıca 3 Trireme ile katılan birinin nasıl da bu büyük donanmaya Amiral olduğu konusu görüşmelerde fazlaca konuşulmuştur. Daha büyük sayıda ki şehirlerin amiral olması gerektiği gibi ayrımcı olmasıydı. Tabi moral bozan bu tehditkar çalışmaların sonucunda savaş günü bazı olumsuzluklar yaşanmıştır. Savaşa 60 Trireme ile katılan Sissamlıların 49 gemisi sağ kanattan ayrılmıştı. Bunu gören Midilliler Perslerin de büyük donanmasını görünce bir ok bile atmadan tamamen kaçmıştı. Sağ kanatın tamamen yok olmasıyla bütün strateji çökmüştü. Ve hiç affetmeden 246 Trireme’yi batırarak tarihin en kanlı deniz savaşlarından biri gerçekleşmişti.
Amiral Dionysius’u merak ediyorsanız, 3 Pers Triremesini ele geçirdikten sonra savaşın durumunu fark etmiş. Ve Foçaya kaçmak istemiştir. Fakat yolu kapandığından Sicilya tarafına doğru gitmiştir. Böylece kalan hayatında korsanlık yapmıştır. Fakat korsanlık için tek kuralı vardır. Asla bir Yunan teknesine dokunmayacak ve hatta onlara korumalık yapacaktır. Böylece hayatının sonuna kadar Perslere Akdenizi dar etmeye devam etmiştir.